BENİM ALANIM EKONOMİ DEĞİL

Ekonomiden anlayan ve halkının gerçekten refahını isteyen bir yönetim,tüm üretim ve lojistik maliyetlerinin en önemli iki gideri olan elektrik ve akaryakıtı her şeyi göze alarak kullanılmayacak rakamlara çekmez.
Çünkü bu iki kalem gider bütün üretebildiğin herşeyin maliyetini arttırıp piyasalarda talebini düşürecektir.

Talep düşünce üretim zorunlu olarak azaltılacak ve buna bağlı olarak çalışan gereksinimi de azalacaktır. Böylece işten çıkarmalarla işsizlik artarken ,üretim yapmaya çalışan sanayici kesimin geliri azalarak,küçülmeye gidecek dahası ileriye dönük hiç bir yatırım yapamaz hale gelecektir.

Ekonomi demek üretim demektir. Bu tip krizlerde asıl durdurulması gereken, ekonomik hareket getirdiği halde, tamamen ölü yatırım olan inşaat sektörüdür. Bilhassa müteahhitler tarafından kâr amaçlı yapılan her türlü binaya böyle bir krizde talep gelme olasılığı giderek azalmıştır.

Devlet olarak yatırımını planladığın her türlü yol,köprü ve bina inşaasına dayalı yatırım da böyle krizlerde ertelenmelidir. Üreten ve çalışan kesim değil, Devlet fedakarlık yapmalı ve bu kesimin üstüne bindirdiği yükleri böyle dönemlerde azaltmalıdır. Böylelikle aşılabilecek kriz yönetiminde şu ana kadar yapılmaya çalışılan bunun tam tersidir.

Kaybedecek hiç bir şeyi kalmamış bir toplum yaratan yönetici kesimin yakın ve uzak tarihte ve çeşitli coğrafyalarda sonları ile ilgili bir çok örnek vardır.

Başta da belirttiğim gibi benim alanım ekonomi değil ama kendi saltanatı sekteye uğramasın, kriz yandaş büyük sermayenin cebine dokunmasın diye yapılan yanlışları görmeyecek kadar kör de değiliz. Toplumun artık büyük bir kesiminin de gördüğü gibi.