Sorumlu Kim?

Sorumlu Kim?

Evet yanlış duymadınız. Sorumlu kim?

Öyle yukarılarda birkaç kötü niyetli medyanın yönlendirmesi ile uzakta olan bir şeyi yanınızdaymış gibi hissederek, yalan yanlış eksik anlatılan haberleri izleyip, devleti yönetenleri ya da iş olsun diye Ankara’da takılıp, etliye sütlüye karışmadan, kameraları görünce şov yapmaya başlayan, zatı muhteremleri, izleyeceğimize, şöyle bir kafamızı yasladığımız yerden kaldırıp, evimizin kapısını açıp, sağa sola bir baksak, etrafımızda olan olayları olup bitenleri anlayacağız. Eskilerin bir lafı var. “Herkes kapısının önünü süpürürse sokakta tertemiz olur” derler.

Ben şimdi sizi 2019 yerel seçimlerine götüreceğim, eskiyi düşünüp hatırlayacak olursak bir siyasi partinin oldukça çok Belediye Başkan Aday Adayı vardı. Burayı herkes biliyor, olayın nasıl sonuçlandığı ve sonuçların ne işlere yol açtığı hepimizin malumu, ben meclis üyesi aday adaylarını konuşalım istedim. İlgi duydukları partiye gönül veren, bende bu parti için bir şey yaparım diyen hepsi birbirinden eğitimli, kültürlü, ahlaklı insanların meclis üyesi aday aday olduğu bir parti düşünün. Ne kadar iftihar etseniz azdır. Şimdi durum böyle olunca, meclis üyesi aday olacak arkadaşları seçmek güçleşiyor.

Birbirinden değerli ve kıymetli adayların isimlerini öğrenince İnsanın aklından hemen şu geçiyor. “Yahu arkadaş, biz bu kişilerle değil bir ilçeyi Türkiye’yi yönetiriz.”

Ben dâhil tüm ahali demokratik olarak bir meclis üyesi adayı belirleneceğini düşünürken tabi her zamanki gibi yanılıyoruz.

Meclis üyesi adayları açıklanınca listeye giremeyen, meclis üyesi aday adayı olan, O kadar mimar, mühendis, doktor, avukat, kendisini topluma ispatlamış yılların ustaları, yılların esnafları, yıllarca ticaret yapan işyeri sahipleri, gelecek vadeden yetenekli, eğitimli gençlerimiz elleri boş, yürekleri yaralı, umutları kaybolmuş şekilde kendi dünyalarına dönüyorlar.

Ama akıllarında şu kalıyor.

Her platformda demokrasi, adalet, ahlak nutukları atan zatı muhteremler iş kendilerine gelince görmüyorlar, duymuyorlar, konuşmuyorlar…

Torpilli meclis adayları açıklandı.

Kamuoyuna tanıtılacak.

Herkes tek sıra hizaya geçti.

Adayların ellerinde okudukları kitaplar

Kiminin elinde hukuk, anayasa kitabı

Kiminin elinde muhasebe kanun yönetmelikler

Kiminin elinde mimari, mühendislik kanun ve yönetmelikleri

Başkanlık kontenjanından gelenlerde;

Kiminin elinde Cin Ali Serisi,

Kiminin elinde Kukuli

Kiminin elinde Ali Topa Koş yazan Okul Fişi

Tabi bu işin mizah kısmı

Bunlar olmadı fakat son yaşanan gelişmelerden sonra, bunlarda olabilirmiş sinyali verdi maalesef

Başkanlık kontenjanından gelen zat çıkıyor 50 yıllık bir partili ve bir ilçede belediye başkanlığı yapmış, aynı siyasi görüşten ve o siyasi görüşün kendisi gibi meclis üyesi, babası yaşındaki, birine Kemal Sunal’ın Küçük Enişte Sahnesi’nde ki, dayaktan iki gözü morarmış, yakası, kravatı kaymış, kafasındaki fesi yamulmuş, Kemal Sunal’a kafa tutan aktöre benzetiyor.

Yetmiyor, pandeminin en hızlı zamanı sokaklara çıkmanın yasak olduğu, sokakta izinsiz kuşların bile uçamadığı günlerde, Türkiye’deki liderlerin neredeyse kanlı bıçaklı oldukları, karşı partinin yöneticisinin otelinde, milletin evden çıkamadığı, kimden, nereden ve nasıl geldiği belli olmayan bir güçle büyük bir sorumsuzluk örneği gösterip arkadaşları ile beraber vur patlasın çal oynasın, umurumuzda mı dünya…

Yetmiyor, partiden kendi isteği ile istifa etmiş ve istifasını sosyal medya hesabından paylaşan bir vatandaşa; Bulunduğu mevki ve makam gereği kazanmak için mücadele etmesi gerekirken, kamuoyunun önünde “Parti İçin Hayırlı Oldu” yorumu yapıyor.

Yetmiyor, mensubu bulunduğu partinin yöneticisine, galiz yakıştırmalarla dolu, nahoş içerikli mesajlar atıyor…

Olmaması gerekenler oluyor ve bu olanların hiçbir şekilde hoş görülecek bir yanı olamaz.

Ama hadi olsun diyelim.

En sıkıcı, can alıcı nokta ise,

Başkanın bu zatı yanına alıp, kırdığı,  kişilerin yanına götürüp özür dilettirmemesi, vurdumduymazlığı, ne demiş atalarımız; “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”…

Bu kazık hepimize atıldı ama sorumlu bu arkadaşlar değil çünkü onlar kendilerini sorumlu görmüyorlar daha doğru görmek isteseler de göremiyorlar

Belediye Başkanının durumu ortada…

Meclisin durumu ortada…

Birkaç meclis üyesinin durumu ortada…

Partinin durumu da ortadayken, peki sorumlu kim?

Sorumlu kim?

Sorumlu kim?

Sorumlular orada, sorumluluk almaya, erdemli olmaya gerek duymuyorlar, fakat hele biri var ki o en büyük sorumlu…