Her seçim öncesi yalan yağmuru

Her seçim öncesi yalan yağmuru

Ne demişti, Gazeteci Yılmaz Özdil? Ülkede tarafsız medya olmadığını, herkesin bir tarafa yaslandığını, ima etmişti.

Sonra ne mi, oldu.

Sen misin söyleyen, vurun abalıya misali, kapının önüne koydular.

Özdil’in kitaplarını kapışan, imza sıralarında, saatlerce bekleyen hayran takımı, açtı ağzını yumdu gözünü…

“Kitaplarını almayacağız artık.” Bile dediler ya da dedirttiler.

Tıpkı Merak Akşener’e yaptıkları gibi hakaretin, suçlamaların bini bir para…

Sonuç mu? Sola yaslanmış görsel ve yazılı medya şampiyonu şimdiden ilan etti. %55 Kemal Kılıçdaroğlu…

“Benim adım Kemal geliyorum.”

Aksini ama gerçeği gören, doğruyu söylemeye çalışana, tıpkı Özdil’e yaptıkları gibi, çaldılar çamuru!

Sağa yaslanmış görsel ve yazılı medya, şampiyon %55 Recep Tayyip Erdoğan, dedi. Onlarda bilemedi. Kıl payı tur ikinci tura kaldı.

“Halk ikinci tur.” dedi.

Halkın içinde olup, halkı tanımamak ne kadar acı!

İki tarafında o çok bilen yazarları, ekranlardan seçimlerin kendi dedikleri gibi sonuçlanacağını iddia etti. Birbirlerine hakaret edercesine büyük hararetli tartışmalar izledik.

Sonuç; Hepsi koca bir sıfır çekti.

Ben her gittiğim yerde iki tarafında çıkamayacağını söyledim. Sonucları, bazı arkadaşlarıma, karalama kağıdına yazdım gönderdim. Ne olur ne olmaz. Gittiğim arkadaş ortamlarında, bu düşüncemi dile getirdim.

Getirmez olaydım, diyeceğim.

Yeni yetme siyasetçiler ile tecrübeli siyasetçiler, benim fikrimin içinin boş olduğunu ve siyaset bilmediğimi hatta ileriye götürerek hakaret edercesine boş boş konuştuğumu iddia ettiler.

Kimin boş, kimin dolu olduğu, ortaya çıktı.

Görsel ve yazılı medya öyle büyülemiş insanları, siyasi tecrübesi olanda olmayan da aynı kanaate varmış,

Gümbür gümbür geliyoruz…

Yılmaz Özdil’in bu ülkeye ne kadar gerekli olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Ama bazılarına doğru olan maalesef çok ağır geliyor…

Kalın sağlıcakla…

Yazan cenk özen