Genel Köşe Yazıları Siyaset

Seçkinci siyaset

Bayram Anu Yazdı…

Seçkinci siyaset

Seçkin / Elit;  Siyaset ve sosyolojide sermayeyi veya iktidarı elinde tutan küçük bir insan grubu aynı zamanda toplumun eğitim, bilgi, görgü ve yaşayış olarak en üst tabakasında bulunanlar diye tanımlanıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında seçkinlerin ülke yönetimi noktasında çok etkili ve aktif rol oynamasını dönemin özel koşulları içinde değerlendirip haklarını teslim etmek gerekli..

O dönem okuma oranının nüfusun yaklaşık %10’u gibi olduğu düşünülürse, bir avuç seçkinin ne kadar önemli ve değerli olduğunu idrak etmiş oluruz. Döneme damga vuran siyasi seçkinlerin gerçekten aydın ve ilerici olduğunu söylersek yanlış olmaz. Bazılarına göre, izlenen yöntem ve politika halka rağmen halk için (jakobenizm) diye tanımlansa da icraatları değerlendirilince yurtsever ve halkçı oldukları konusunda fikir birliğine varılacağı aşikardır.

 

Peki günümüzde durum nedir ?

Bugünün Türkiye’sinde siyaset yapmaya çalışan birçok politikacı, bulundukları sosyal sınıfı ve kimliği kamufle ederek kendilerini bir üst perdede konumlamaya çalışırlar. Amaca hizmet etmek için kendince seçkin ve elit algısı yaratarak başarılı olmakta pek mahirdirler…

Kendinden menkul yeni nesil sözde seçkinler…

 

”Dünya klasikleri nedir?” desen. Ders kitabı hariç hayatında bir kitap okumamıştırlar…

”Dünyada neler oluyor? “ desen oturduğu mahallenin sorunlarını bilmezler…

”Tarihi bir değerlendir ? “ desen Cumhuriyet tarihini geçtim, son 10 yıllık tarihten bihaberdirler…

”Ülkenin jeopolitik durumu ne? ”Desen politikacı Joe diyebilirler…

”Coğrafi özelliğimiz ne? “ desen haritada ülkeyi bulamazlar…

”Sağlık ve eğitim konusunda ne düşünüyorsun ?”Desen ben Doktor ya da Öğretmen değilim ki derler…

”Spor sizde ne ifade ediyor?” Desen Bjk, Fb, Gs, Ts diyebilirler…

”Sinama, Tiyatro, Resim, Heykel, Müzik, Kültür ve Sanat dense ne anlıyorsun?” desen cevabın ne olacağını merak etmemek mümkün değildir… Uzayıp giden bu listeye sözde seçkinlerin cevapları sanırım bu minvalde olurdu.

 

Siyasetçi, aslı(kendi) gibi olma noktasında özeleştiri yaparak samimi ve gerçekçi olmalı. Kendinle barışık olmayan, farklı sosyal statüde konumlanmaya çalışan çıkarcı ve siyasi rantçı zevattan halkın sorunlarına çözüm üretmesini beklemek ne denli akılcı olur. Bilinmez!

Halkın sıkıntılarına ortak olamayanlar, yurttaş ile arasına kalın bir duvar ören muhteremler, halkı kullanmak suretiyle kendi ikbal ve siyasi gelecekleri için etkin olabilmek adına bukalemun misali binbir şirinliği düstur edinirler. Genelde amaca ulaşmakta da başarılı olurlar…

Siyasette öncelikli tercih olma noktasında geçer akçedirler.

Gerçekten halkçı, aydın, ilerici çağdaş, ”Elit ve seçkin” olan tüm siyasileri tenzih ederek,

“Taklitler aslını yaşatır “ sözünü bu bağlamda çok anlamlı bulurum…

 

Ezcümle;

Milletimizin içinden yetişmiş gerçekten seçkin ve elitlerin, ötelenerek siyasetle arasına mesafe koymak durumunda bırakılması , “sözde seçkin” sınıfa etkin bir alan açılmasına sebep olmaktadır. Bu niteliksiz seçkinci anlayışı önceleyerek siyasette alan açmak, toplum menfaati için telafisi güç ve sakıncalı bir hal almaktadır.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL