Genel Gündem Köşe Yazıları

Emanete Hıyanet Olur Mu?

Cenk Özen Yazdı

Emanete Hıyanet Olur Mu?

Emanete Hıyanet Olur Mu?

Emanete hıyanet olmaz. Herkesin bildiği Atasözünün anlamını tekrar edecek olursak; Emanet olarak bize bırakılan şeyi iyi korumamak, kendi yararımıza kullanıp yıpratmak, törelerimize ve doğruluk kurallarına aykırıdır. Dolayısıyla emanete hıyanet etmek en başta Türk töresine aykırı olan bir durum…

Gönülden veya gönülsüz İnsan hayatı boyunca akrabalarına, komşularına, arkadaş ve kadim dostlarına, sayısız defa bir şeyler emanet ediyor, ödünç veriyor.

İnsan kimi zaman canından çok sevdiği evladını…

Kimi zaman anasını, babasını, eşini emanet ediyor…

Kimi zamansa gözünü kırpmadan canını emanet ediyor. Hiç düşünmüyor geride kalan çocuklarını, ailesini, anne, babasını, kardeşlerini ve ne diyor biliyor musunuz?

Bana bir şey olursa “Vatan Sağ olsun. Devlet var olsun…”

İşte biz, içerisinden böyle kahramanlar, yiğitler çıkan bir toplumuz…

Anadolu’nun bu mukaddes topraklarına 1071 Malazgirt Meydan savaşıyla adım atan Oğuz boylarının bir ferdi olduğumuzun farkına varacak olursak bu topraklarda yıllarca neden savaşların durmadığının farkına varmış oluruz.

Yakın zamanda yaşadığımız yedi cihanda var olan üstünlüğünün ve adaletinin tartışmasız olduğu 624 yıl bu dünyada hüküm sürmüş “Cihan Devleti”’nin fertlerinin torunları olduğumuzu da düşünelim…

Birinci dünya savaşından mağlup ayrılan ittilaf devletlerinin içinde yer alan Osmanlı İmparatorluğu’nun, savaşta yenildiğini ve teslim şartlarının konuşulacağını Avrupa kamuoyuna bildirmesiyle o saatten itibaren yanımızda itilaf devletleri ile savaştığını ve müttefikimiz olduğunu düşündüğümüz Avusturya–Macaristan İmparatorluğu’nda kilise çanları çalmaya başlar. Bütün Avusturya-Macaristan İmparatorluğu çan sesleri ve sevinç çığlıkları ile yankılanır. Birinci Dünya savaşını kaybeden İttifak Devletleri içinde yer aldığı halde, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu halkı savaşta mağlup olduklarına üzülmüyor bilakis seviniyor.

Bizimle beraber müttefik olarak savaşta yan yana savaştığımızı düşündüğümüz Avusturya-Macaristan İmparatorluğu halkı neden seviniyor biliyor musunuz?

Söyleyeyim… 624 yıl yedi cihanda hüküm süren Viyana kapılarına kadar dayanmış, Cihan Devleti Büyük Osmanlı İmparatorluğu yenildi, savaşı kaybetti. İmparatorlukları parçalanan Müslüman Türkleri Anadolu’nun topraklarına gömdük diye…

O karanlığa gömülen, toprakları düşman devletleri tarafından bölüşülen, işgallerin yağmaların birbirini izlediği günlerde bir yiğit, cengâver çıkıyor, canını cananını ortaya koyuyor. Yokluk yoksulluk içinde “Çoban Ateşini” yakıyor. Yanan ateşi gören bu memleketin yiğitleri, cengâverleri canını cananını düşünmeden atıyor kendini ateşin içine ne için biliyor musunuz?

Emanete hıyanet olmaz diye…

Bu memleketi onlara ataları sağ salim emanet bıraktı. Onlarda torunlarına atalarından kalan bu toprakları emanet bırakacakları için…

Dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde toplanan memleketin erleri, yiğitleri, kahramanları kanları ile yazıyor TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin ismini tarih kitaplarına..

Yakın tarihimizde ne yiğitler ne kahramanlar çıktı; Şahin Bey, Gördesli Makbule, Sütçü imam, Satı Çırpan, Nezahat Onbaşı, Yörük Ali, Kara Fatma ve diğerleri…

Düzenli Orduda bulunan toplam 139.158 asker şehit, gazi ve esir düştü. Düşman güçleri gerçek yüzlerini gösterdi ve silahsız, kadın, çocuk, yaşlı demeden sadece Batı Cephesinde 640 bin Türk sivili öldürdüler. 30 binden fazla bina 250’den fazla köy Yunan Ordusu ve Rum Ermeni istilacılar tarafından yakıldı.

29 Ekim 1923 tarihinde Şehit ve Gazi Kanları ile kurulan bu Ülkeyi bizler bu Kahramanlardan emanet aldık.

Evet “Emanet aldık.”

Emanete hıyanet olur mu?

Olmaz…

Olmadı. Olmayacak çok şükür…

Âlemde şer Oğuz neslinde yiğit tükenmez, tükenmeyecek çok şükür…

Bizler de torunlarımıza, atalarımızdan emaneti aldığımız gibi hatta üstüne ekleyerek, teknolojik, askeri, ekonomik, eğitim, tarım vs. alanlarında güçlenerek, sorumluluk sahibi, eğitimli, akıllı, çalışkan, ileri görüşlü, dürüst gençlerimiz ile büyüyen bir ülke teslim edeceğiz.

Köşe yazısını Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk “Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruat.”  sözü ile noktalamak istiyorum…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL