YENİ BİR ENDEMİK ÇİĞDEM TÜRÜ KEŞFEDİLEREK, LİTERATÜRE KAZANDIRILDI.
Ege Üniversitesi (EÜ) ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) bilim adamlarının iş birliğinde yapılan araştırma sonucu yeni bir endemik çiğdem türü keşfedilerek, literatüre kazandırıldı.
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Botanik Bahçesi ve Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Hasan Yıldırım ile İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erol tarafından yeni bir endemik çiğdem türü keşfedildi. Şu ana kadar çok az sayıda bireyi saptanabilen yeni tür, çiğdemler arasında oldukça farklı özellikleriyle dikkat çekiyor.
Osmaniye-Kahramanmaraş il sınırında yeni bir endemik çiğdem türü keşfettiklerini ifade eden Doç. Dr. Hasan Yıldırım, “Çiğdem türleri erken ilkbahar ya da sonbahar ortalarında çiçeklerini açan, genelde yüksek dağlarda bahar aylarında karların erimesiyle ortaya çıkan ve çiçeklerinin güzelliği ile bilinen soğan benzeri toprak altı gövdeleri olan bitkilerdir. Dünyada toplam olarak 220-230 türü bulunan çiğdemlerin çeşitlilik merkezi Anadolu topraklarıdır. Ülkemizde son zamanlarda keşfedilen türlerle beraber 143 türü bulunmaktadır ve bunların yaklaşık 120 kadarı sadece ülkemizde yayılış gösteren endemik türlerdir” dedi.
Yeni türe “Karacaoğlan çiğdemi”, bilimsel olarak ise “Crocus asymmetricus” ismini verdiklerini ifade eden Yıldırım, “17. yüzyılda Anadolu’nun önemli aşıklarından Karacaoğlan’ın doğduğu ve yaşadığı yer hakkında birçok rivayet olsa da bu yerlerden en muhtemeli Osmaniye-Kahramanmaraş sınırı civarındaki Düziçi beldesidir. Osmaniye’de faaliyet gösteren Mali Müşavir Mehmet Çelik ve Düziçi’nde öğretmenlik yapan doğasever Öcal Derin’in fotoğrafladıkları çiğdemin diğer çiğdemlere benzemediğini fark edip bitkinin fotoğraflarını Prof. Dr. Osman Erol ve şahsıma ulaştırmasıyla bitkinin bilimsel tanımlama sürecine başladık. Konunun uzmanı Prof. Dr. Osman Erol hocam bu türün şu ana kadar hiçbir çiğdem türünde görülmeyen asimetrik bir toprak altı gövdesine sahip olduğunu ve köklerinin ilk kez bu türde görülen bir özellik olarak- tek bir bölgeden çıktığını fark ederek- yeni bir tür olduğu kanaatine vardı” dedi.
Bilim dünyasına tanıtıldı
Bitkinin uluslararası bitki taksonomisi dergisi Phytotaxa’da “Crocus asymmetricus Erol” ismiyle yayınlandığını ve bilim dünyasına tanıtıldığını ifade eden Doç. Dr. Yıldırım, “İstanbul ve Ege üniversiteleri iş birliği ile bitki üzerinde çalışmaya başladık. İstanbul Üniversitesinden Prof. Dr. Osman Erol ve öğrencileri Almıla Çiftçi, Rachel Mollman ile Leibniz Bitki Genetiği Enstitüsünden (Leibniz Institute of Plant Genetics and Crop Plant Research (IPK)) Doerte Harpke ile yeni türü morfolojik, sitolojik ve moleküler sistematik açıdan inceledik. Crocus asymmetricus Erol, uluslararası bitki taksonomisi dergisi Phytotaxa’da yayınlanarak bilim dünyasına tanıtıldı. Bitkinin Türkçe ismi ise Karacaoğlan’ın doğduğu ve yaşadığı bölgede keşfedildiği için Karacaoğlan çiğdemi olarak belirlenmiştir” diye konuştu.
Rektör Budak: “Akademisyenlerimizi kutluyorum”
Bitkinin özellikleri itibarıyla farklılık gösterdiğini ve bir an önce koruma altına alınması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Hasan Yıldırım, “Şu ana kadar çok az sayıda bireyi saptanabilen ve çiğdemler arasında oldukça farklı özellikleriyle dikkat çeken bu türün neslinin tehlike altına girmemesi için acilen koruma faaliyetlerinin başlatılması gerekmektedir” dedi.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da, “Ülkemiz, coğrafi özellikleri nedeniyle dünyada benzerine az rastlanan bir bitki zenginliğine sahiptir. Endemik bitkiler ise ülkemizin bitkisel çeşitlilik açısından çok önemli bir potansiyele sahiptir. Bu bitkilerin keşfedilerek literatüre kazandırılması sağlık, ekonomi, turizm açısından değerinin yanı sıra endemik türlerin korunmaları için de önemli katkı sunuyor. Endemik bitkilerin koruma altına alınması, nesillerinin devamı ve ekolojik sistem için oldukça önemli. İki köklü yükseköğretim kurumundan bilim insanlarımızın iş birliği ile yeni bir endemik tür literatüre kazandırıldı. Akademisyenlerimizi kutluyorum” dedi.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)