

Cenk Özen yazdı…
Sosyal Belediyecilik Üzerine Bir Sorgulama
Sosyal belediyecilik anlayışı gerçekten sadece bir tas çorba dağıtmak, yanına bir tabak pilav ve bir ana yemek eklemekten mi ibaret? Ya da bir çuval odun, bir torba kömür vermekle mi sosyal belediyecilik yapılmış oluyor?
Elbette bunlar ihtiyaç anında kıymetlidir, inkâr edilemez. Ancak sosyal belediyeciliği yalnızca bu yardımlara indirgemek, kavramın ruhunu ve amacını fazlasıyla daraltmak anlamına gelir. Sosyal belediyecilik; yoksulluğu geçici yardımlarla yönetmek değil, kalıcı çözümler üretmek, insanların yaşam kalitesini yükseltmek, onları bağımlı değil güçlü kılmaktır.
Peki biz neden avukatları, mühendisleri, doktorları, iş insanlarını, eğitimcileri, seçiyoruz? Kent planlaması, hukuk, sağlık, çevre, eğitim, barınma ve istihdam politikaları üretmek için değil mi? Eğer mesele sadece aş dağıtmak ve yakacak temin etmekse, bir aşçıyla bir oduncu da bu işi fazlasıyla yapar. Üstelik ne ego vardır ne de itiraz…
Asıl soru şudur: Belediyecilik, günü kurtaran yardımlarla mı anılmalı, yoksa yurttaşına onurlu bir yaşam sunan, sosyal adaleti güçlendiren, geleceği planlayan bir anlayışla mı? Sosyal belediyecilik alkış almak için değil, sorunları kökten çözmek için yapılır. Yardım önemlidir ama tek başına yeterli değil.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.