Dikkat Atom Karınca geliyor

Dikkat Atom Karınca geliyor!

Geçmiş yıllarda zamanın çocukları, şimdinin büyüklerini ekranlara bağlayan ATOM Karınca Urla’ya taşındı…

Sıra Mahallenin akmayan sularından sonra bangoların üstünde birikmiş kirli bulaşıkların arasında  aradık, alt yapı için kazılmış kapatılması unutulmuş çukurlar arasında aradık, duyarsız insanların gelişi güzel yollara, sahil kenarlarına, plajlara attığı çöplerin içinde aradık.  Aradık, aradık bulamadık. Tam ümidimizi kesmişken gelişi güzel korumaya alınmış, koparılması sonucu cezası 387 bin TL olan Kum Zambakları altında güneşlenirken bulduk.

Atom Karınca ‘ya da böyle değerli çiçeğin altında güneşlenmek yakışır dedik.

Kalınca bir ses yükseldi; “Dokunanı yakarım”

Aman, Atom Karınca biz seninle tanışmaya geldik. Çiçekler ile ilgimiz yok! Onlar bizim için çok değerli!

“Tamam o zaman buyurun gelin” dedi. Bizde Kum Zambağının altına çöktük.

Uzunca bir hasret giderdikten sonra laf lafı açtı. Köşe yazarımız olur musun? dedik.

Meğerse; Atom Karınca dünden razıymış, bizi uzunca zamandır takip ediyormuş.

Hay hay! dedi.

Eee bundan sonra biz aradan çekiliyoruz köşe ve söz ATOM Karınca’nın…

ATOM Karınca: ” Öncelikle tüm hemşehrilerime sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Gezdim, tozdum Urla’dan daha güzeline rastlamadım. Doğasına, insanına, hayran kaldığım Urla’ya taşınmaya karar verdim. Çok seçiciyim, suyumu Aydın’dan içer, yoğurdu Balkanlar’dan yerim. Yağcıların domatesine, zeytinyağlı çökeleğe, mavi sularda yüzen kanoda sere serpe güneşlenmeye bayıldım. Çeşme’nin kumrusu, Karaburun’un nergisi, sümbülü, Güzelbahçe’nin inciri, Seferihisar’ın mandalini ve tüm bu yarım adanın merkezi konumundaki Urla’nın sakız enginarına da hasta kaldım. Taşınma telaşım var. Biraz da tatil yapacağım. Gücümü toplayayım, bomba gibi geleceğim. Işık hızından hızlı koşar, hızlı uçarım. Gizli kapak işleri duyar, görürüm. Şimdilik hoşça kalın!”

Dikkat Atom Karınca geliyor!