İyi bir lider, başarısızlığın payından kendi hissesine düşenden biraz fazlasını ve başarıdan hissesine düşenden de biraz azını kendisine ayırır.
Lider, bulunduğu çevreye yarar sağlayan, yönetme sorumluluğunu zekâ ve bilgi ile harmanlayan kişilere denir. Elindeki güç, bilgi, deneyim ve tecrübe ile etrafındakileri etkiler. Vizyon sahibi olan lider insanları dinler ve anlamak için çaba sarf eder. Taşın altına elini koyar, gerekirse zor kararların ve sonuçların arkasında durmayı bilir. Olaylar karşısında daima sorumluluğu üstlenebilen gerçek kişidir. Günün sonunda tüm sorumluluğu alacak yetide olandır.
Başkan ise herhangi bir organizasyon veya oluşumun başındaki yöneticiye denir. Genellikle başkanlar, seçimle görev başına gelirler. Özel durumlarda atama ile bir kurumun başına başkan getirildikleri de görülmektedir. Başkan olan bir kişide liderlik vasfının da bulunması beklenir.
Eğer bir yerin başındaysanız. Sadece bireysel başarılarınız hiçbir şeye yetmez, kifayetsiz kalır. Toplumun bir adım önünden yürüyorsanız başarıya mahkum olduğunuzu asla unutmamanız gerekir. Çünkü toplumsal sorumluluk bunu emreder. Tarih boyunca alışılagelmiş bir durumdur bu. Bireylerin yaptıklarının toplamı kendi paye hak edişlerini belirleyip adlarının önüne belli sıfatları koyup öyle anılmasını sağlamıştır.
Her birey kendince hayaller kurup hayatta yol alırken hedefine koymuş olduğu amaç için yaşar. Bu, çok doğal ve gerçekçi bir durumdur. Zaten amaçsız yaşamak pek de mümkün değildir. Yeter ki koyulan hedef için her şey mübah mantığında hareket edilmesin, amaç reel olsun, çap ve kalibresinin birkaç level üzerinde olmasın. Öngörülen her hedef farklı bir çalışma gerektirir. Sonuçta kişileri bir yerlere taşıyacak konuların kendi içerisinde farklı örgütlenme modeli olduğu bilinmektedir. Tırmanmayı sağlayan olgular kendi içerisinde farklı karakterler barındırır ve konjonktüreldir.
Hedefe ulaşan yolda ilerlerken unutulmaması gereken bir şey vardır: “Bugün dünden, yarın da bugünden beslenir.” Dün ne yapmışsanız eğer hayata ve hedeflere dair, bugünkü konumunuz odur. Bugün neler yapıyorsanız gelecekteki ikbalinizi o belirleyecektir. Bilindiği gibi bu toplum iyi bir hafızaya ve sağlam bir belleğe sahiptir. Yöneten kişileri çok sıkı irdeler ve görev verip vermeme noktasında muazzam düzeyde özenli ve seçicidir.
Sırça köşk misali ödenmiş birçok bedel, yürünmüş bi dolu dolambaçlı yol, emek ve mücadeleye rağmen toplumdan izole olunmuş, daima üst perdeden ilerleyen ben merkezci yönetim anlayışı daima sonucu etkileyen parametre olmuştur. Hangi kurum ve kuruluşun başında olursa olsun yönetici, hatta kendini kendince lider konumuna kodlamış bile olsa onun lider, başkan vb. olup olmadığını sadece ve sadece yönetilenin belirleme hak ve yetkisi vardır…
Herkesin hak ettiği gibi anılması dileğiyle…
“İyi bir lider, başarısızlığın payından kendi hissesine düşenden biraz fazlasını ve başarıdan hissesine düşenden de biraz azını kendisine ayırır.” Arnold Glashow
Bayram Anu Yazdı…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)